Altın ve dövize duyulan aşırı ilginin nedeni, güven duygusundan kaynaklanıyor. Bunun tersi de doğrudur. Liraya olan güvensizlik birikimi olan vatandaş altın, (son zamanlarda gümüş de yatırım aracı oldu) ve dövize yöneliyor…
Altın ve dövize yönelme, kaçınılmaz olarak zaten altın ve dövize göre liranın aleyhine olan arz-talep dengesini iyice bozuyor, bu da döviz ve altın fiyatlarının yükselmesine neden oluyor.
Döviz fiyatındaki/kurundaki yükselme de enflasyonu tetikliyor. Çünkü ekonomimiz daha çok tüketime ve ithalata dayalı bir ekonomidir.
Sonuç ? Özellikle başta gıda olmak üzere temel ihtiyaç maddeleri sürekli olarak zamlanma sürecine giriyor.
Altının dövize göre daha istikrarlı bir güvence kabul edilmesi ile güven duygusunu zedeleyen iç ve dış gelişmeler birikimlerin altına akmasına neden oluyor.
Bu saptama doğru, ama ona yolaçan zihniyet yanlıştır. Birikimlerin altın ve döviz olarak saklanması ülke ekonomisine hiçbir şey katmaz, tam tersi zarar verir.
Doğru tutum, birikimleri bir şekilde üretime kanalize edecek araçlara yüklemektir.
Yastık altlarında altın-gümüş ve döviz formunda trilyonlar var ve bunların ekonomiye ve halkın yaşam koşullarına zerre kadar faydası yok.
Oysa o birikimler, bir şekilde üretime kanalize edilmesi halinde çok işlevsel bir form kazanabilir. Örneğin altın alınıp yastık altına atılacağına hisse senedi alınabilir, bir şekilde bankalar aracılığı ile değerlendirilebilir.
Yeni Ufuk
Haber :

















