AKSAKAL; DSP’NİN ÜLKEMİZİN KADERİNE EL KOYMASI ZORUNLULUĞU VAR

Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Önder Aksakal, 29 Eylül 2017 tarihinde Genel Maden İşçileri Sendikası’na (GMİS) bir nezaket ziyaretinde bulunarak Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu ile görüştü.

Ziyarete Genel Başkan Aksakal’ın yanı sıra DSP Genel Başkan Yardımcıları Ercan Akarpınar, Nurhan Başoğlu ve Ahmet Murat Özbilge, DSP Parti Meclisi Üyeleri Hikmet Aydemir, Tuğçe Tekçe ve Nursel Kızılırmak, DSP Zonguldak İl Başkanı Sercan Günarslan ile il yöneticileri, partinin ilçe başkanları ve partililer katıldı.

Ziyarette GMİS Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu ile birlikte Genel Sekreter Satılmış Uludağ, Genel Mali Sekreter Adnan Tıska, Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Kahraman Kabasakal hazır bulundu.

Partilerinin bölge toplantıları yaptığını belirten DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, “Örgüt bölge toplantımızın üçüncüsünü, bizim de yüce bir değer olarak gördüğümüz ve Kurucumuz Bülent Ecevit’in de asli memleketi olarak saydığımız Zonguldak’ta yapacağız. Buraya Düzce, Bolu, Kastamonu, Karabük, Bartın, Kocaeli, Sakarya illerinin de başkanları gelecekler” dedi.

AKSAKAL; TÜRKİYE ÇOK ÖNEMLİ BİR SÜREÇTEN GEÇİYOR

Türkiye’nin çok önemli bir süreçten geçtiğini ifade eden Aksakal, “Toplum, parlamentoya ve siyasete baktığınızda, elini uzatıp güvenerek tutabileceği bir parti arayışında artık. DSP, geçmişte devleti layıkıyla yönetmiş bir partidir. Milli onurumuzu, ulusal birliğimizi ve toplumsal bütünlüğümüzü sürekli gözeterek, dünya devletleri arasında başımızı öne eğdirmeden görev yapmış bir siyaset adamının, Bülent Ecevit’in kurduğu bir partidir.  Bizler de onun mirasını, ideolojisini ve idealini hayata geçirmek için elimizden gelen her türlü gayreti, bütün baskılara ve karartmalara rağmen, bütün engellemelere rağmen o milliyetçi ruhla, vatansever ruhla ve emeğin bize kattığı güçle yürütmeye devam edeceğiz.

Önümüzdeki süreçte seçimlerde DSP’nin mutlaka yeniden Türkiye’nin kaderine el koyması zorunluluğu vardır” dedi.

DSP Genel Başkanı Aksakal, gündemle ilgili değerlendirmelerde de bulundu.

Ziyaretten memnuniyet duyduklarını belirten GMİS Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu şunları söyledi;

“Genel Başkanımızın sizlere selamını iletiyoruz. GMİS ve teşkilatımız adına da evinize hoşgeldiniz diyoruz. Çünkü DSP bizim için Türkiye’de emeğe verdiği değerle, emekçiye verdiği değerle özdeşleşmiş bir partidir. Az önce bahsettiğiniz gibi Zonguldak, Eski Genel Başkan Bülent Ecevit’in kendi memleketi gibiydi. Kendilerini burada yad etmekten gurur duyuyoruz. Zonguldak’a çok hizmetleri dokunmuştur.

MUTLU; ÖNCELİĞİMİZ DEVLETİMİZİN VE MİLLETİMİZİN BÖLÜNMEZ BÜTÜNLÜĞÜDÜR

Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun yaşatılması ve milli kaynaklarımızın yerüstüne çıkarılarak ülke ekonomisine kazandırılması için çok emekleri olmuştur. Dolayısıyla biz her zaman kendisine müteşekkirdik. Bu manada da size evinize hoşgeldiniz diyoruz.

Ülkemize coğrafi açıdan baktığımızda stratejik olarak çok önemli bir konumda. Etrafımıza baktığımızda tam bir ateş çemberinin ortasındayız.

Bizim Genel Maden İşçileri Sendikası olarak önceliğimiz devletimizin ve milletimizin bekasıdır. Bizim için en önemli unsur devletimizin ve milletimizin bölünmez bütünlüğüdür. Bu manada bugüne kadar üzerimize düşeni yapmaya çalıştık, inşallah bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz.

TTK VE ZONGULDAK ÇOK KAN KAYBETTİ

Tabii Türkiye Taşkömürü Kurumu ve Zonguldak, Sayın Bülent Ecevit’in yönetimden düşmesinden sonra çok kan kaybetti.

Keşke o günlerde olduğu gibi çok üretebilen, ülke ekonomisine çok katkıda bulunabilen bir Zonguldak ile karşınızda olmayı çok arzulardık.

Ama maalesef geldiğimiz noktada işçi sayılarımız çok aşağılara düştü. Sayın Ecevit’in son döneminde TTK’ya aldığı 4000 işçi kuruma çok şey kazandırdı. Ondan sonra 2006 ve 2009 yıllarında işçi alınmış olsa da emeklilikler hızla devam ettiğinden TTK’da çalışan işçi sayısı 7 bin 500’e kadar düşmüş durumda. Bu manada üzüntülüyüz. Çünkü ülke ekonomisinin belkemiği bizim yeraltı kaynaklarımızdır.

Bugün ülkemizin yıllık 7 milyon ton olan demir-çelik sektörünün ihtiyacı olan kömürü üretemiyor olması gerçeğiyle karşı karşıyayız. Bugün ülkemiz dışarıdan yaklaşık 32 milyon ton kömür ithalatı yapmakla beraber bunun 7 milyon tonu demir-çelik sanayiinde kullanılmaktadır.

Ülkemizde sadece Zonguldak’ta bulunan ve Zonguldak’ta üretilmekte olan taşkömürü, demir-çelik sektörünün ana hammaddelerinden biridir.

Bizler bugün bu ihtiyaç kadar üretemiyor olmaktan dolayı üzgünüz.

TAŞKÖMÜRÜ ÜRETİMİ DEVLET CİDDİYETİ GEREKTİRİYOR

Yeraltı kaynaklarımız Zonguldak’ın altında yatarken üretimi özel sektör eliyle yapacağız anlayışını sürdürmek bizim için anlamsız. Tabii ki özel sektör de bölgemizde kömür çıkarmaya devam etmelidir. Ancak taşkömürünün devlet eliyle ve devlet ciddiyetiyle yerüstüne çıkartılması kaçınılmaz bir gerçektir. Çünkü Zonguldak’ın yeraltı coğrafi yapısı nedeniyle, üretim yapmak her babayiğidin harcı değildir. Riski çok yüksek bir üretim şeklidir. Zonguldak taşkömürü maden ocaklarındaki üretim, linyit veya başka yeraltı ocaklarıyla kıyasladığımızda riski kat kat fazla olan bir üretim şeklidir.

DAHA FAZLA GEÇ KALINMADAN TTK’YA İŞÇİ ALINMALIDIR

Ancak taşkömürü ülkemize lazım. Her yıl milyarlarca dolarımızı yurt dışına vermektense, zarar ediyor bahanesinin ardına sığınarak, hem cari açığımızı büyütmek hem bu bölgedeki işsiz gençlerimizi Zonguldak dışına göç etmek zorunda bırakmak yerine; zararı minimize ederek bu bölgedeki taşkömürünü yerüstüne çıkarmak için TTK’ya işçi alınması gerektiği gerçeğini her platformda anlatıyoruz ve bıkmadan-usanmadan anlatmaya devam edeceğiz.

Yönetenler umarız ki bu gerçeği görerek, daha fazla geç kalmadan, TTK’ya en kısa zamanda işçi almayı kabul ederler. Hem istihdama katkı sağlamış olurlar, hem de ülkemiz ekonomisine yeraltındaki taşkömürünü üreterek daha fazla katkı sağlamamıza sebep olmuş olurlar.

Bu konudaki mücadeleye devam ediyoruz ve bu mücadeleden de yılmayacağız.

Taşkömürüyle varolan Zonguldak, kamu ve özel sektör eliyle kömür üreterek bu yükü omuzlamaya çalıştı.

Ama geldiğimiz noktada, TTK ve rödevanslı sahalar dışında tahminen 2 bin kişinin kaçak ocaklarda çalıştığı ve yüksek göçün olduğu bir gerçekle karşı karşıyayız.

Bütün bu gerçeklerin bir araya toplanarak masaya yatırılarak kökten çözüm bulunması en büyük arzumuzdur.

Umarız kökten bir çözüm bulunur ve Zonguldak ve ülke ekonomisine çok büyük katkı sağlayan taşkömürünün yeniden yılda 5 milyon ton üretildiği günlere yeniden dönebiliriz.

Üretimden gelen gücümüzü kullanmaya yine devam edip üreten Türkiye olma yolunda hızla adım atma başarısını gösterebiliriz umudunu taşıyoruz”.

Haber :