Akıllı telefon ve bilgisayar kullanımı boyun sağlığını tehdit ediyor
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Ahmet İnanır, uzun süre öne eğik baş pozisyonunun boyun omurgasında ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtti.
İSTANBUL (İGFA) - Günlük yaşamda akıllı telefon, tablet ve bilgisayar kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte boyun sağlığını tehdit eden Text Neck sorunu giderek artıyor. Doç. Dr. Ahmet İnanır, Text Neck'i, "başın uzun süre öne eğik tutulması sonucu boyun omurgasında oluşan postür bozukluğu ve buna bağlı sağlık sorunları" olarak tanımladı.
Normalde boyun omurgası hafif "C" şeklinde (lordoz) kavisliyken, Text Neck'te bu kavis düzleşiyor veya tersine dönüyor (kyphosis). Baş öne eğildikçe boyun kasları ve omurgaya aşırı yük biniyor; örneğin baş 60 derece öne eğildiğinde boyun omurgasına 27 kilogram yük biniyor, normalde bu yük yalnızca 5 kilogram.
TEXT NECK'İN NEDENLERİ:
- Uzun süre öne eğik baş pozisyonu (telefon, tablet, bilgisayar kullanımı)
- Kötü ergonomik düzen (ekranın göz hizasının altında tutulması)
- Hareketsizlik ve uzun süre aynı pozisyonda kalma
- Zayıf boyun ve omuz kasları
- Sürekli aşağı bakarak yapılan tekrarlayan hareketler

KİMLERDE DAHA SIK GÖRÜLÜYOR?
- 10–25 yaş arası yoğun telefon/tablet kullanan gençler ve öğrenciler
- Uzun süre bilgisayar başında çalışan ofis çalışanları
- Sosyal medya bağımlıları ve sürekli scroll yapanlar
- Daha ince boyun yapısına sahip ve çanta taşıyan kadınlar
ÖNLEM VE GÜNLÜK ALINABİLECEK TEDBİRLER:
- Her 20 dakikada bir 20 saniye uzağa bakmak
- Ekranı göz hizasında tutmak (telefon tutacağı veya laptop standı kullanmak)
- Telefonu iki elle tutmak, konuşurken kulaklık kullanmak
- Omuzları geride ve çeneyi hafif içeri pozisyonda tutmak
- Günde 5 dakika boyun egzersizleri yapmak
Doç. Dr. İnanır, özellikle gençlerin ve yoğun ekran kullanımı olan kişilerin boyun sağlığına dikkat etmesi gerektiğini vurguladı.
Tedavi yöntemleriyle ilgili de bilgi veren Doç. Dr. İnanır; hafif ağrıda; dinlenme, sıcak/soğuk uygulama, boyun egzersizlerinin yapılmasını önerirken, orta düzey ağrıda fizik tedavi, manuel terapi, kuru iğneleme; gerekirse proloterapi veya kök hücre uygulamaları, ileri düzey ağrıda ise MR ile değerlendirme, enjeksiyon veya nadiren cerrahi müdahale gerektiğini ifade etti.
Haber : İGFA