Adli yıl başlarken

Adaletin en bilinen tanımı şöyledir:

Üstün hukuk kuralları ve idealine uygunluk.

Bu tanım,ilk bakışta,adaletin üstün hukuk kurallarına uyumla eşdeğer bir kavram olduğu sonucuna götürür insanı.

Ama bu yanıltıcıdır.

Çünkü adalet kavramı,sadece,hukuka,örf ve adetler ile yasalra uygunluk şeklinde el alındığında,bu kez ahlaki anlamını yitirir.Oysa adelet ahlaki bir kavramdır da,aynı zamanda.

Örneğin ne kadar üstün olursa olsun,bir hukuk düzeni,kendiliğinden adaletli olma niteliği taşımaz.Çünkü hukuk düzeni,yoksul,güvencesiz kitleleri koruyucu bir içeriğe sahipse,adaletli olabilir.

Bu da yetmez,hukuk düzeninin,yasaların yaşama geçirilmesinde eşitlik yoksa,kavramın içi boşalır.

Yani adaletin tam olarak uygulanması için,onun üstün hukuk düzenine dayalı olması yetmez,o hukuk düzeninin/yasaların,ahlaki bir yorumla ve eşitlik ilkesine dayalı olarak yaşama geçirilmesi gerekir.

Adalet ve kavramıyla yargının örtüştüğü yer burasıdır.

Hükümet,yargı reformu yapacağını söylüyor.Yargının adalet kavramına tam uyum sağlaması için,hem üstün bir hukuk sistemine dayanması gerekir ve hem de yargının tam bağımsız olması gerekir.Yargı bağımsız değilse,hukuk sistemi/yasalar,vb.adaletin tecellisi için yeterli olmaz.

Yargının bağımsız olması için de güçler ayrılığı ilkesinin herkes tarafından benimsenmiş olması gerekir.

Gerçek demokrasinin yahut?

Türkiye’nin ihtiyacı bu.

Yeni Adli yıl,yargı bağımsızlığının yaşama geçirileceği bir yıl olsun!..

Yeni Ufuk

Haber :