8 Kasım
Türkiye’de taşkömürünün 8 Kasım 1929’da bulunuşunun 190.yılındayız.
Taşkömürü,bugün de çok önemli bir madendir,çünkü stratejiktir.O olmadan sıvı çelik,sıvı çelik olmadan da savaş araç gereçleri üretilemez.taşkömürü,19.yüzyılda en önemli enerji kaynağıydı.
Ama,ilginçtir,buna rağmen,taşkömürünün bulunuşu,1930’lu yılların başlarına kadar,yerel kutlama törenlerinin içinde yer almıyordu.
Taşkömürünün bulunuşu,yerel kutlamalar/törenler takvimine 1932 yılında girdi.İlk “Kömür Bayramı”,kömürü Ereğli’de bulan Uzun Mehmet’in adına izafeten,8 Teşrinisani (Kasım) 1932 yılında kutlandı.
Kömürün bulunuş öyküsünü ise 1932 yılında kurulan ve Hüseyin Fehmi (İmer) ile Tahir Karaoğuz ve Ahmet Naim Çıladır’dan oluşan bir Halkevi komitesi saptamıştı.
Tam adıyla Uzun Mehmet’i Anma ve Kömür Bayramının,kömürün bulunuşundan tam 103 yıl sonra “ihdas”edilmesi kültürel/politik bir tepkidir.
1930 yıllarda da Zonguldak kömür madeni,büyük ölçüde,Fransız ve İtalyanların elindeydi.Fransız’lar,Zonguldak’ta; mahallesi,okulu,klisesi vb.ile kolonileşmişlerdi. Her yılın Aralık ayında,azize Sen Barp(Sainte Barbara)adına bir de yerel maden yortusu(bayramı)kutluyorlardı.
Cumhuriyetin milli kültür oluşturma çabasının merkez kuruluşu olan Halkevi,St.Barbara’ya karşı Uzun Mehmet’i anma ve Kömür Bayramı’nı organize ederek milli bir tepki vermişti.
Kömür Bayramının içeriği budur.
Kutluyoruz.
Haber :