65 yaş…
Yeni Ufuk’un Görüşü
Sağlık Bakanı Koca, bir gazetecinin 65 yaş yasağı ile ilgili sorusuna özetle şeyle bir yanıt verdi:
“Henüz bize gelen bir öneri yok, üzerinde çalışılıyor…”
Yani, çalışmalar (neyse onlar), henüz öneri haline gelecek bir ilerleme sağlamamış.
Çalışmalar öneriye dönüşecek, hükümet, daha doğrusu Cumhurbaşkanı, gelen öneriyi onaylarsa yaşama geçecek…
Çalışmalar henüz öneri boyutuna kavuşmadığı için, içeriği konusunda da bir ipucu yok.
20 yaşaltı ise hiç gündemde yok.
Kimse kusura bakmasın ama, özellikle 65 yaşüstü, saksı çiçeğine döndü: Ne zaman ve ne kadar süreyle güneşe çıkarılacağı hala belli değil.
Bilim Kurulu’nun henüz önerileşemeyen çalışmalarına saygı duyuyoruz. Ama, şu da kafalara takılmıyor değil:
Yaş sınırlamasının dışında kalanların tümü, aktif ya da üretime katılan kişiler değil. İşsizler, iş arayanlar, dükkanı kapanmış esnaflar, boşta gezenler, ev kadınları “genç”emekliler,vb…
Bu kesim, sokakta süreli bir işleri olmadığı halde özgürce gezerken, 65 yaşüstüne iki saat olsun özgürlük sağlanmaması düşündürücüdür.
İnsan merak ediyor:
Bilim Kurulu, 65 yaş bu gurubu potansiyel bir taşıyıcı olarak mı görüyor, yoksa ölüm oranlarını yükseltme olasılığı bulunan bir kesim olarak mı?
Eğer ilki ise, o zaman sokaklarda hiçbir işi olmadığı halde özgürce gezenlerin enfekte olma şansı ile 65 yaşındakilerin enfekte olması eşit olmuyor mu?..
Evet, eşit oluyor.
Eşitsizlik, 20-65 yaş arası grubun, 65 yaşüstüne göre ölüm oranının daha az olması!
Bu teorik yaklaşımın içinde, nerdeyse 50 gündür evlerinde hapsedilen insanlarımızın bozulan psikolojileri bir yer tutuyor mu yahut ne kadar tutuyor, bilmiyoruz.
Ama şunu da unutmamak gerekiyor. 65 yaşüstünde olanlar birer istatistik rakamı değildir, insandır!..
Yeni Ufuk
Haber :