Kdz.Ereğli

23 NİSAN KUTLU OLSUN...

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlama mesajları şöyle:

Abone Ol
“Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” parolası ile Atatürk’ün önderliğinde yürütülen istiklal mücadelesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılması, vatanın kurtarılması ve Cumhuriyet’in ilan edilmesiyle nihai hedefine ulaşmıştır. Atatürk, Milletimiz için çok önemli olan bu günü, geleceğimiz olan çocuklarımıza armağan etmiş, ilerleyen yıllarda tüm dünya çocuklarının da kutladığı bir bayram haline dönüşmüştür. Dünyadaki tek evrensel çocuk bayramı olma niteliği taşıyan “Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”, bu özelliği ile de ayrı bir önem ve anlam taşımaktadır. TBMM’nin açılışının 94. Yılını da kutlayacağımız bu anlamlı günde, tüm çocuklarımızın ve aziz milletimizin “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”nı en kalbi duygularımla kutlar, selam ve saygılarımı sunarım”

Prof Dr. Ercan CANDAN 
Ak Parti Zonguldak Milletvekili
 
‘’ Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk çocuklarımıza verdiği değer nedeniyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılış günü olan 23 Nisan’ı çocuklarımıza Ulusal egemenlik ve çocuk bayramı olarak hediye etmiştir.Geleceğin mimarları olan çocuklarımıza armağan edilmiş tek evrensel bayram niteliğindeki bu özel günün sevincini çocuklarımız ile birlikte bizlerde yaşıyoruz. Çocukları sağlıklı ve bilgili yetiştirilmeyen uluslar, temeli çürük binalar gibi çabuk yıkılırlar. Bizlerde temeli sağlam toplumlar yaratmak için çocuklarımızın gelişimi için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Geleceğe sağlıklı ve yararlı bireyler olarak yetişmeleri için yaşayacakları huzurlu ortamları yaratmak bizlerin en büyük sorumluluklarındandır. 
Bu duygu ve düşünceler ile milletimizin ve cumhuriyetimizin teminatı olan çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı en içten duygularımla kutlar, başta Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere 1. TBMM’nin kurulmasında emeği geçen herkesi saygıyla anarım.
  
Özcan ULUPINAR
Ak Parti Zonguldak Milletvekili
  
 
Bilindiği üzere; Osmanlı Devleti, I. Dünya Savaşı’nda Çanakkale gibi bir destan yaratmasına karşın, yenik olarak çıktı. Mondros Ateşkes Antlaşmasıyla birlikte bin yıllık ata yurdu işgal edilmeye başlandı. 
İşte o sırada “İstanbul’da kalmakla, denizde boğulmak arasında fark görmeyen” Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, İstanbul’dan Anadolu’ya geçerek Kurtuluş Savaşı’nı başlattı.  
Mustafa Kemal Paşa; Samsun’dan başlayarak, her adımda “Ulusal Egemenliğe” önem vererek aldığı kararlara halkımızı ortak etmeyi görev saydı. 
Büyük Önderimiz biliyordu ki; ulus desteği olmadan, halkla el ele vermeden Kurtuluş Savaşı kazanılamazdı! 
Mustafa Kemal Paşa; Amasya Genelgesinde “Milleti ancak kendi azim ve kararları kurtaracaktır” derken bu gerçeğe dikkat çekiyordu. 
Bu anlayış içerisinde Erzurum ve Sivas Kongresi’ne yurdun dört bir yanından temsilciler çağrılması kararlaştırıldı. Alınan kararlar milletin temsilcileriyle birlikte alınarak uygulamaya konuldu…
Bu sürecin devamında ve Türk Ulusunun en zor günlerinde; Mustafa Kemal Paşa, 23 Nisan 1920’de, yine yurdun dört bir yanından, ulusun temsilcilerini toplayarak, Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisini açtı.  
TBMM açıldıktan sonra her geçen gün aldığı kararlarla halkımızın güvenini kazandı ve ulusumuzun umudu oldu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi; Bağımsızlık Savaşı’nı başarıya ulaştıran, ulusu özgürleştiren, ‘‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” ilkesini gerçekleştiren, Gazi bir Meclistir… 
 
TBMM’nin açılmasıyla; Türk Ulusunun haklarını ve hukukunu koruyacak bir kurucu Meclis kurulmuş, yeni Türk devletinin temelleri atılmış, Mustafa Kemal Paşa’nın Meclis Başkanı seçilmesiyle de Kurtuluş Savaşı halk iradesine dayandırılmıştır. 
   
Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetin ilanından hemen sonra, çok sevdiği çocuklara TBMM’nin açıldığı gün olan “23 Nisan'ı Bayram” olarak armağan etmiştir. Dünyada tek çocuk bayramı olan 23 Nisan, 1979 yılından bu yana “Uluslararası” bir nitelik de kazanmıştır.
 
“Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” olarak kutladığımız bu güzel günde, AKP iktidarının ulusal egemenliği kişiselleştirme sürecine sokarak, tek parti diktatörlüğüne doğru ülkeyi sürüklediğini görmek halkımızı derinden üzmektedir. 
  
Son birkaç ayda üst üste, TBMM’de parmak çoğunluğuna dayanarak çıkarılan, HSYK, İnternet, MİT gibi yasalar tek parti diktatörlüğünü ikame etmek için çıkarılan yasalar olarak karşımıza çıkmaktadır…
 
Yine, kaynağını Anayasa ve yasalardan almayan eylem ve uygulamalar her gün insanlarımızın karşı karşıya kaldığı olaylar haline gelmiştir… 
 
Cumhuriyet Halk Partisi olarak, Cumhuriyeti kuran ve yaşatma inanç ve kararlığına sahip bir parti olarak, halkımızla birlikte “Ulusal Egemenliği”mizi kararlılıkla savunacağımızdan ve ülkemizi çağdaş demokrasiler sınıfına sokma mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır… 
 
AYRICA, ÇOCUK BAYRAMININ YILDÖNÜMÜNDE AKP İKTİDARI DÖNEMİNDE ÇOCUKLARIMIZA YÖNELİK AŞAĞIDAKİ ACI TABLO KARŞIMIZA ÇIKMAKTADIR…
Cumhuriyet Gazetesinin 21 Nisan 2014 tarihli çarpıcı haberi:
“Türkiye’de 2013 yılında 633 çocuk, önlenebilir sebepler yüzünden yaşamını yitirdi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 2013 yılında yaşam hakkı ihlallerine uğrayan çocuklarla ilgili verdiği 3 kararla Türkiye’yi mahkûm etti.”
Bugün ülkemizde çocuklarımızın durumuyla ilgili birkaç çarpıcı olayı paylaşmak gereğine inanıyoruz… 
“Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Anketine göre 15 milyon 247 bin kişi olduğunu açıkladı. 
• Çocuk sorunlarında en büyük etken yoksulluktur. Dört çocuktan biri yoksuldur. (15 milyon 70 bin ailenin 3 milyon 600 bini yoksulluk sınırındadır.)
• Beş çocuktan biri çalışmaktadır.  
• Son 5 yılda çocuk suçlarında artış olmuştur.    
• Çocuklara yönelik hak ihlalleri yaygınlaşmıştır.  
• Çocuk hakları uyum yasaları hazırlanamamıştır… 
• Çocuk Koruma Kanunu çocuk adalet sisteminin gerçekleştirilmesi için yeterli değildir.  
• Bebek ve 5 yaş altı ölümleri hâlâ yüksektir.  
• Anne Çocuk Sağlığı Acil Eylem Programı etkin biçimde uygulanamamıştır.  
• 0 – 18 yaş sağlık güvencesi sağlanamamıştır. 
• Nitelikli eğitim başarılamamıştır.  
• Korunmaya muhtaç çocuk sayısı artmaktadır.  
• Engelliler Kanunu’nun kuşatıcılığına karşın verilen hizmet sınırlıdır.  
• Medyanın olumsuz etkilerinden çocuğu koruma sistemi geliştirilememiştir. 
• Türkiye’nin çocuk göstergeleri dünya ortalamasının altındadır.  
• Türkiye çocuk sorunlarını erteleyen bir ülke görünümündedir.
(Kaynak: Çocuk Vakfı )
Bu araştırma ve rakamlardan da anlaşılacağı gibi ülkemizde çocuklarımızın büyük bir bölümü en temel haklarına bile sahip değildir. 
 
Var olan sorunları görmeyen ciddiyetten uzak yaklaşımlar terk edilerek ivedilikle çocuk sorunlarını çözecek projeler üretilmesi, bu projelerin yaşama geçirilmesi, çocuklarımızın en temel insan haklarından yararlandırılması ve anayasamızda, Milli Eğitim Temel Kanununda belirtilen nitelikte ve özellikte bir eğitimle yetiştirilmesi gerekmektedir.  
 
Başta geleceğimizin güvencesi çocuklarımız olmak üzere tüm ulusumuzun  “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”nı kutluyor, Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü sevgi, saygı ve şükranla anıyoruz.
 
Ali İhsan KÖKTÜRK
CHP Zonguldak Milletvekili
 
“ÇOCUKLAR GELECEĞİMİZ”
  
Milletimiz en zor şartlar altında dahi azim ve inancını koruyarak, kendi kaderini belirlemek üzere 23 Nisan 1920’de Büyük Millet Meclisini kurmuş ve Büyük Atatürk'ün 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' sözünde özünü bulan egemenlik haklarına kavuşmuştur. 
  
Bu yıl, Türkiye Büyük Millet Meclisinin kuruluşunun 94. yıl dönümünü, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak, kıvanç ve mutlulukla kutlamaktayız. 
   
Bu bayram, milli iradenin egemen kılındığı ve bunun üstünde bir gücün tanınmadığını ilan ederken, diğer taraftan da yarınlarımızın güvencesi, geleceğimiz en değerli varlıklarımız olan çocuklarımıza, Büyük Önder Atatürk’ün eşsiz bir armağanıdır. Çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı en içten duygularımla kutlarım."
    
Hüseyin UYSAL
Kdz. Ereğli Belediye Başkanı
   
“Ulusal Egemenliğimizin 94. yılındayız.
Ulusumuzun bağımsızlık mücadelesi verdiği Ulusal Kurtuluş Savaşı yıllarında, 23 Nisan 1920 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmasıyla ulusumuz tüm dünyaya egemenliğini ve bağımsızlığını ilan etmiştir.
TBMM’nin açılışı ve Cumhuriyetimizin ilanıyla Anadolu insanı demokratik bir ortamda hak ve özgürlüklerini kullanmanın ayrıcalığına kavuşmuş, devletin gerçek sahibi olmuştur.
Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözüyle devletin yönetiminin millete ait olduğunu vurgulamıştır.
Ulusumuzun verdiği bağımsızlık ve egemenlik savaşının ardından ülkemizin kalkınması için yeni bir mücadele başlatılmıştır.
Nitekim Atatürk ve arkadaşları, kalkınma için Zonguldak’ın önemi daha o günlerden görmüş ve maden ocaklarına sahip çıkmışlardır. Zonguldak, Cumhuriyetimizin 2. ili olmuştur. Kuşaklar boyu aktarılan üretim kültürüyle çocuklarımıza daha iyi bir gelecek sağlamak üzere ülkemiz için ürettik ve üretmeye devam ediyoruz.
Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, silah arkadaşlarını ve aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyor, tüm ulusumuzun ve çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyoruz”.
 
Eyüp ALABAŞ
GMİS Genel Başkanı
 
Bugün ulusal egemenliğimizin,  demokrasi ve bağımsızlık mücadelemizin 94. yılını büyük bir heyecan ve coşkuyla kutluyoruz. Çünkü biz, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kurduğumuz TBMM ile savaş koşullarında bile ulusal egemenliği ve demokrasiyi yaşatabilen bir ulusuz.
 
TBMM, Ulusal Kurtuluş Savaşı yıllarında top seslerinin yankılandığı, ateş, kan ve barut kokularının sardığı bir ortamda kurulmuştur. Ulusumuzun kaderini tayin eden bütün kararlar, bu mecliste tartışılarak alınmıştır. Ulusal egemenlik, varlığını burada göstermiş; insan onuruna en uygun yönetim biçimi olan demokrasi, gücünü halktan alan TBMM sayesinde yaşam bulmuştur.
 
Çağdaş demokrasilerde rejimin temelini oluşturan yasama-yürütme-yargıdan oluşan kuvvetler ayrılığı ilkesi, maalesef AKP iktidarı döneminde yok edilmiştir. TBMM büyük yara almıştır. Tarikat-cemaat-siyaset ilişkisinde biat kültürüyle yetişen AKP yöneticileri, bir taraftan demokrasi havarisi kesilirken, diğer taraftan da tek parti iktidarı ve başkanlık sistemiyle padişahlık rejimine özlem duymaktadırlar. Tamamıyla yolsuzluk batağına saplanmış, hukuk tanımaz, baskıcı AKP iktidarı, bağımsızlığımızı, özgürlüğümüzü ve demokrasimizi taçlandıran, aydınlanma devrimimiz Cumhuriyet’in kazanımlarını yok etmek için her türlü çabayı göstermektedir.
 
Cumhuriyetin temel nitelikleri tartışmaya açılmakta; üniter devlet yapısı hedef alınmakta; terör örgütüne özerklik sözü verilmekte; başta Öğretim Birliği ilkesi olmak üzere devrim yasaları çiğnenmekte; Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda oluşturulan çağdaş bilim ve eğitim hedefi terk edilmekte; Türkiye, bir karanlığa doğru sürüklenmektedir.
 
Emperyalist güçler, bugün taşeron terör örgütleriyle ülkemizi bölmeye çalışmaktadır. Emperyalizmin bir dediğini iki etmeyen siyasi iktidar ise ülkeyi bölmeye çalışan terör örgütüyle müzakere masasına oturmakta, mutabakatlar imzalanmaktadır. Ülkemiz, başta Ortadoğu olmak üzere her taraftan ateş çemberiyle kuşatılmıştır. Komşularımızla sıfır sorun diye yola çıkan siyasal iktidar, emperyalist güçler ve onların dünyayı paylaşma hırslarının taşeronluğunu yaparak ülkemizi savaşın eşiğine getirmiştir. Ulusal Kurtuluş Savaşı’yla emperyalizme diz çöktürmüş olan bu topraklar emperyalizmin üssüne dönüştürülmüştür.  Bugün özgürlüğümüz ve bağımsızlığımız, birlik ve bütünlüğümüz tehdit altındadır.
 
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “en büyük devrimim” dediği laik Türkiye Cumhuriyeti’ne içten ve dıştan yönelebilecek tehditlere karşı, bugün her zamankinden daha dikkatli ve uyanık olmak zorundayız. İçten ve dıştan gelen gerici, bölücü ve yıkıcı tehlikelere karşı Ulusumuz, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da birlik ve beraberlik içinde olacaktır.
 
Eğitim-İş, tam bağımsızlık ve ulus egemenliğine dayanan; laik, demokratik, sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni, üniter devlet yapısı içinde korumaya ve sonsuza kadar yaşatmaya kararlıdır.
 
Atatürk’ün ve onun kurduğu Cumhuriyetin eğitim çalışanları olarak biz her türlü tehlikenin farkındayız. Yetiştirdiğimiz Türk gençliğini de bu konuda uyanık tutmak asli görevlerimizden biridir. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın.
 
Bu duygular ve düşüncelerle aydınlık geleceğimizin güneşi ve güvencesi çocuklarımız başta olmak üzere, tüm ulusumuzun 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyoruz. Barış ve kardeşlik içinde yaşanacak bir gelecek diliyoruz.
 
Cengiz BAŞARAN
Eğitim-İş Kdz. Ereğli Şube Başkanı


Haber : 

Abone Ol