19 MAYIS

Yeni Ufuk'un Görüşü..

Abone Ol
Devrimlerin liderleri ülkenin/toplumun ortak aklını/bilincini/çıkarlarını temsil ederler.
Toplumsal iradenin bireylerde somutlaşmasıdır bu.
1910’lu yılların sonunda, Türk toplumunun ortak çıkarı, bağımsız bir devlet kurmaktı. Kolektif akıl bunu emrediyordu.
Atatürk, 19 Mayıs 1919’da kurtuluş meşalesini yakmak için Samsun’a ayak basarken, Türk toplumunun ortak aklını/çıkarını temsil ediyordu.
Ne bağımsızlık savaşı ve ne de cumhuriyet devrimi, halka rağmen değil, halkla birlikte gerçekleşmiştir. Bunu ıskaladınız mı, devrimin ruhunu da ıskalamış, neo-osmanlıcıların tuzağına düşmüş olursunuz.
Atatürk’ün dehası, halkın ortak cevherini iyi özümseyip cesurca yaşama geçirmesidir. Devrimci liderlik de budur zaten !..
Neo-osmanlıcılar, utanmasalar, bağımsızlık savaşının da halka rağmen gerçekleştiğini söyleyecekler ! Bu kadarına cesaret edemiyorlar. Ama şunu söyleyebiliyorlar :
“Cumhuriyet devrimi halka rağmen yanıldı. Çağdaş Türk devleti, halka rağmen kuruldu. Dikta yoluyla !..”
Bu sığ yaklaşımı ciddiye almak mümkün değildir. Çünkü hiçbir toplumsal değişim, halka rağmen gerçekleşmez. Çünkü tarihi yazan tek güç, halktır.
Gericilerin, laik cumhuriyeti 90 yıldır bir türlü yıkamamalarının sırrı da burada gizlidir. Halkın istemediği hiçbir rejim ayakta kalmaz ! Halk kitleleri benimsemeseydi, laik cumhuriyet 90 yaşına basamazdı, yokolup giderdi.
Atatürk’ün kurtuluş meşalesini yakmasının 91. yılında ortak akıl, gericiliği püskürtmeye hazırlanıyor.Kutluyoruz.
 
Yeni Ufuk

Haber : 

Abone Ol