15 Temmuz

Türkiye Cumhuriyeti,milli demokratik nitelikte bir devrimle Osmanlı’nın küllerinden doğdu.

Türkiye Cumhuriyetinin kurulduğu (1923) dönemde dünya iki akımın,faşizm ile komünizmin etkisi altındaydı.

Atatürk,genç cumhuriyeti bu iki akımın dışında tuttu.Sovyetler Birliği ile sıcak ilişkiler kurmasına rağmen,komünizmi benimsemedi;peşpeşe yaptığı üstyapısal devrimlerle tam bağımsız demokratik bir Türkiye’nin temelllerini attı,inşaasına girişti.

Atatürk’ün ölümü ve 2.Dünya Savaşının başlamasıyla cumhuriyet devrimi duraksadı;1946’da Batı’nın baskısıyla girilen çok partili düzen,devrimci süreci karşıdevrimci bir sürece dönüştürdü.Çünkü genç cumhuriyet,henüz parlamenter demokrasiyi sağlıklı şekilde yürütecek bir olgunluğa kavuşamamıştı.

1950’de iktidara gelen Demokrat Parti yöneticilerinin kötü yönetimi,darbeler döneminin tetikleyicisi oldu.

FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimini öteki darbelerden ayıran bazı özellikleri vardır:

Darbe girişimi,bir ABD projesiydi:

Darbe başarıya erişseydi,Türkiye eyaletlere bölünecekti.

Rejim de,ABD’nin tüm Ortadoğu’ndaki islam ülkeleri için öngördüğü,ılımlı İslamcı bir rejim olacaktı.

FETÖ darbe girişimi,öteki darbelerin aksine,doğrudan sivil halkın ayaklanmasıyla bastırılan bir darbe girişimi olarak tarihe geçti.Halkın,vatansever askerlerle elele bastırdığı darbe girişimi dünyaya örnek oldu.

Vatansever halk vatan haini FETÖ’ye geçit vermedi.

15 Temmuz’un 3 yılında da,darbe girişimini kanları ve canları pahasına önleyen vatanseverleri saygı ve minnetle anıyoruz.

Yeni Ufuk

Haber :