VİRÜS EMEKÇİLERİ VURUYOR !
29 Mart 2020 22:54:48
Koronavirüs genç-yaşlı-çocuk-kadın-erkek ayırt etmiyor, herkese bulaşıyor. Ama, herkese bulaşma olasılığı eşit değil.
Korona’dan iyi korunanlara, bu imkana sahip olanlara daha az bulaşıyor.
65 yaş ve üstüne yasak getirildi, bu yaş grubunun altındakilere sokak serbest. Çalışmak zorunda olanlar salgın öncesi olduğu gibi işlerine gidip geliyorlar.
Çalışmak zorunda olmayan 65 yaşaltı grup, isterse çıkıyor sokağa isterse çıkmıyor. Özellikle çalışmadan yaşama imkanına sahip olanlar evde kalarak, virüse maruz kalma riskini minimuma indiriyorlar.
Virüs adil, ama yaşam adil değil kısaca.
Virüse yakalanma riskini eşitlemek ve minimuma indirmek için tüm halka sokağa çıkma yasağı konulması gerekiyor.
İktidar buna yanaşmıyor. Çünkü herkesi eve kapattınız mı, onlara bakmak zorundasınız.
Sosyal devlet ihtiyacı işte bu noktada kendisini dayatıyor.
Devletin sosyalleşmesi, bir siyasi zihniyet ve imkan sorunu.
Bundan olacak dönüşümlü çalışma yöntemiyle sokağın yükünü hafifletme yoluna gittiler. O da kamu ve kamu katkılı kuruluşlarda…
Bu yönteme göre, işçiler ve memurlar iki grup halinde günaşırı çalışıyorlar artık.
Zonguldak kömür madeninde ise, madencilik tarihinde daha önce de denenen gruplu çalışma dönemine geçildi:
TTK ile öteki ocaklarda çalışan işçilerin yarısına izin verildi. Bunlar onbeş gün izin yapacak, onbeş gün sonunda öteki grup izne ayrılacak ve izinden dönenler işbaşı yapacak.
Tamam, izne ayrılana da ayrılmayana da çalışma zorunluluğu yok, yani mükellefiyet yok ama bu yöntem yine de ilki 1867’de ikincisi 1940’da yürürlüğe konulan mükellefiyet dönemlerinin dönüşümlü çalışma şeklini hatırlatıyor insana.
Taşkömürü madeninde ilk mükellefiyet uygulaması 28 Nisan 1867 tarihinde, Ereğli Kaymakamı ve Maden-i Hümayun Nazırı Mirliva (tuğgeneral) Dilaver Paşa’nın 100 maddelik ünlü nizamnamesiyle yürürlüğe girmişti. Nizamnameye göre Ereğli’ye bağlı 14 köyün 13-50 yaş erkeklerine, hastası sakatı ayrılarak, madende çalışma zorunluluğu getirilmişti. Nizamnameye göre çalışma ücretliydi; ancak, pratikte ücret yerine işçilere kalay, basma ve kefenbezi veriliyordu.
13 yaşındaki erkek çocuklarının zorla madene sürülmesinin üzerinden 153 yıl geçti; ama, virüs salgını “ münavebeli çalışma “ yöntemini yeniden hatırlattı devleti yönetenlere…
Salgın, şöyle bir adım geriye çekilip baktığınızda, daha çok emekçileri vuruyor, yaşamlarını altüst ediyor…
İşsizlik büyüyor, küçükesnaf, emekliler, işsizler perişan halde.
Ortada borç ötelemeden başka dişe dokunur bir önlem de yok.
Dahası, virüs salgını dikine gelişiyor, ne zaman yatay bir sürece gireceğimiz de belli değil.
Şöyle bağlayacağım yazımı:
Virüs herkese dokunuyor, ama emekliler ile emekçilere daha çok dokunuyor.
ETİKETLER : Yazdır