HAMİT KALYONCUYA EĞİTİM SENDEN PLAKET
Yayınlanma : 16-02-2017 | 14 : 25 05
Güncelleme : 16-02-2017 | 14 : 25 05
TÖB-DER (Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği) Zonguldak Şubesi eski başkanlarından, emekli öğretmen şair-yazar Hamit Kalyoncuya Eğitim Sen tarafından plaket verildi.
Eğitim Sen Devrek Temsilciliği tarafından hukuksuz bir şekilde ihraç edilen Eğitim Sen Zonguldak Şube Sekreteri İsmet Akyol ve Çaycuma Temsilcisi Gökhan Taner Günsana destek amacıyla yapılan basın açıklaması ardından Hamit Kalyoncuya Eğitim Sen Zonguldak Şube Sekreteri İsmet Akyol tarafından plaket verildi.
Şube merkezinden yapılan yazılı açıklamaya göre Akyol şöyle dedi: Eğitim Sen Zonguldak Şubemizin 10 Aralık 2016 günü yaptığı dayanışma gecesinde sendikal mücadele görev almış, emekli öğretmenlerimize plaket vermiştik. Ancak Devrekte oturan Hamit ağabey, başka bir programı nedeniyle geceye katılamamıştı. Eğitim emekçilerinin örgütlü mücadelesinde, laik ve bilimsel eğitim, emek ve demokrasi mücadelesinde bayrağı TÖB-DERden Eğitim Sene devreden, 12 Eylül 1980de 1402 sayılı yasa ile görevinden alınan Hamit Kalyoncuya plaketini bugün vermiş olduk. Varlığını ve gücünü hep yanımızda hissettiğimiz Hamit ağabeye sağlıklı nice yıllar diliyoruz.
AKYOL VE GÜNSAN MUTLAKA GÖREVLERİNE DÖNECEKLERDİR
Hamit Kalyoncu ise şunları söyledi: İsmet Akyol'un şahsında Eğitim Sen'e bu plaket inceliği için çok teşekkürler ederim. İsmet Akyol öğretmenlik mesleği ile birlikte öğretmen örgütçülüğü ve sendikal çalışmalarının yanında, Kent Konseyi çalışmaları ile birlikte, Çaycumanın kültürel yaşamına katkı sağlayan araştırmalar yapıyordu. Örneğin; Nebioğlu İlköğretim okulunda yıllar önce öğrencileriyle gazete çıkarmış, Çaycumalı ünlü bağlama sanatçısı Hüseyin Çakırın hayatını araştırarak yazıya dökmüş, ZOKEV Bienaline de bildiri olarak sunmuştu. Gökhan Taner Günsan ise öğretmenliği, sendikal çalışmaları yürüten çalışkanlığı yanında şairdi. Sakallarımı Kestim Kuşlara adlı bir de şiir kitabı yayınlamıştı. İsmet ve Taner öğretmeni, Bakanlık katında kim, hangi müdür, hangi memur tanırdı ki? Çaycumayı Cumhuriyet aydınlığının aksine, dinsel kurslarla, sıbyan mektepleriyle doldurmağa çalışanlar; bu yaptıklarının karşısına dikilenleri, eleştirenleri yukarıya tanıtmış, işaret etmiş olabilirler miydi?. Eski adamlardan duyardık; Düşmanı uzakta aramayın, ayaklarınızın dibine, yanlarınıza, bir de arkanıza bakınız.. derlerdi. Eti için bülbülü bile öldürebilecek bir avcı insafsızlığı içinde olmak. Ereğlide aynı şekilde TTKdaki görevinden ihraç edilen şair Salim Çalık da aklımın bir köşesinde.. Cadı avı sürüyor. Çeşitli üniversitelerden yurtsever bilim adamları tek tek avlanarak ihraç ediliyor. Bilinir ki avcılar hep pusudadır, gizliliktedir, karanlıktadır. Av dedikleri de her zaman ortalıkta, aydınlıktadır. Çünkü korkusuzdurlar. Bilinir ki hiçbir karanlık sonsuza kadar sürmeyecektir. Laik Cumhuriyetin genç evlatlarını, öğretmenlerini, ihbar tuzaklarıyla yaralayarak, sindireceklerini, susturacaklarını, yok edeceklerini sananlar, aldanıyorlar. Ülkemizin aydınlık yüzlü öğretmenleri, halkıyla, gençleriyle, bütün demokrasi güçleriyle birlikte emperyalizme, faşizme ve onların yerli işbirlikçilerinin kirli tuzaklarına karşı bir kale gibi durmaktadır. İhraçlara karşı Çaycumada yapılan açıklama, Basın açıklaması mitingine dönüşmüş gibiydi. Sanırım o meydanda yapılan konuşmaları, edilen antları, kararlı duruşları ve bir ağızdan atılan sloganları muhbirler duymuş olmalıdır.. Yani, bu halkın içinden kopup gelmiş, yüzlerinde ve okullarında Cumhuriyet aydınlığı taşıyan gül yüzlü öğretmenler hep bir ağızdan; Gün gelecek, devran dönecek, yandaşlar, yalakalar, muhbirler, Cumhuriyet düşmanları halka hesap verecek, dediler. Haberleri olsun. Akyol ve Günsan mutlaka görevlerine döneceklerdir. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın.
Haber : Halkın Sesi
ETİKETLER : Yazdır